İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkan ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası kararı verildi. İktidara yakın gazetelerin köşe yazarları da konuyu köşelerine taşıdı. Birçok yazar verilen cezayı uygun bulmadı ve 'rahatsızlık duyduğunu' dile getirdi.

“Erdoğan’ın da cezadan rahatsız olduğunu” düşündüğünü ifade eden Selvi, Hürriyet’teki yazısında şu ifadeleri kullandı:

“Bir şiir okuduğu için Erdoğan’ın siyasi yasaklı olup hapse girmesine de Canan Kaftancıoğlu’na getirilen siyasi yasağa da karşı çıktım. Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay hapis cezasına da getirilen siyasi yasağa da karşıyım. Doğru bulmadım. Siyasetin, mahkemelerin verdiği siyasi yasaklarla değil, seçim meydanlarında ve sandıkta şekillendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Siyasetin mahkemeler tarafından dizayn edilmesinden dolayı rahatsızım. Erdoğan’a yasak getirildiğinde de rahatsızdım, Ekrem İmamoğlu’na yasak getirildiğinde de rahatsızım.
Bunun bedelini sadece Ekrem İmamoğlu ödemeyecek, demokrasimiz ödeyecek. Siyaset ödeyecek. Ama benim ülkem milyonlarca insanın oyuyla seçilmiş bir siyasetçiyi yasaklamış ülke damgasını yiyecek. Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu karardan rahatsız olduğunu düşünüyorum. Ne oluyor? Birileri yargı üzerinden neyi tanzim ediyor? Unutulmasın, bu ülkeyi bir zamanlar şiir okuduğu için hapse atılan, siyasi yasak getirilen Erdoğan yönetiyor. İmamoğlu hakkında verilen karar çok yanlış oldu. Dilerim istinafta düzeltilir. Ama bu hali bile çok ağır. Ama bu hali bile kabul edilemez.”

Sabah yazarı Mehmet Barlas da cezayı 'tuhaf' bulduğunu ve İmamoğlu’nu güçlendireceğini belirtti:

“İmamoğlu istediğini aldı. Nedenine gelince... Verilen cezanın bir siyasi yasak getirmesi meselesinde kafalar karışık. Detaylar kısa sürede ortaya çıkar. Zaten kararın kesinleşmesi için Yargıtay'ın da onaması gerekiyor. Kararın detayları ne olursa olsun cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir sorun teşkil etmiyor. Siyasi yasağı ise aldığı ceza süresi kadar. Yani 2 yıl 7 ay.

Cumhurbaşkanı adayı olur ve seçilirse yargılama zaten duruyor. Yani nereden bakarsanız bakın İmamoğlu açısından hiçbir yaptırımı olmayan tuhaf bir karar. Ama halkın gözünde itibarını yitirmiş başarısız bir belediye başkanı imajına sahip olan İmamoğlu'na bu karar can suyu oldu.”

Yeni Şafak yazarı Cem Küçük, kararın savunulacak hiçbir tarafının olmadığını kaydederek Twitter hesabından şu yorumu yaptı:

"Ekrem İmamoğlu hakkında verilen karar baştan aşağı yanlış. Savunulacak hiçbir tarafı yok. Siyasi yasak istemek nedir arkadaş? Siz aklınızı peynir ekmekle mi yediniz? Türk siyasi tarihini hiç mi bilmiyorsunuz?"

Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan da verilen kararı “çok tuhaf” diyerek yorumladı.
Kılıçarslan, “Ekrem İmamoğlu'na ceza ve siyasi yasak meselesi her bakımdan ‘netameli’ bir mesele. ‘Bekleyelim, görelim’ bile denilmeyecek bir mesele. Yargının kararı falan tamam ama çok tuhaf yahu” dedi.

Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu ise, "Siyasette, 24 saatin uzun olabildiği günlere sürüklenmek istendiğimiz gerçeği dün bir kez daha teyit edildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis cezası, -karar kesinleşmemiş olsa da- siyaset borsasını hareketlendirdi. Anlaşılan o ki 2023 seçimleri, siyaset dışı faktörlerin etkisini göreceğimiz, hemen her olayın sadece siyasete tahvil edildiği bir ortama taşınacak! Örneğin, bugünden itibaren kimse İmamoğlu kararında, Ceza Yasası’nın 125. maddesine takılmayacak, siyaset mühendisliğine yönelecek! Masa’dan çıkmayan aday profilinin, adliye koridorlarından çıkarılması oyunu sahnelenecek" dedi.

Akşam yazarı Taceddin Kutay da kararı, "Öyle bir mağduriyet ki neticesinde İmamoğlu ne hapis yatacak ne gerçekten görevden el çektirilecek. Fakat büyük bir imaj tazelemesi ile yarışa iki adım önden başlayacak. Öyle bir taze imajdır ki bir süre öncesine kadar Fazıl Say dahil pek çok destekçisinin kalbini o artık bütün Türkiye’nin bildiği arogant tavırlarıyla kıran İmamoğlu, kaybettiği yandaşlarını yeniden çevresine cem edecek. Ve bu imajla en büyük talebi ve hassas noktası adalet olan, her türlü mağduriyeti, mazlumiyeti elinden geldiğince bertaraf etmeye çalışan milletimizin teveccühünü kazanacak" diye değerlendirdi.

Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu da, "Bana soracak olursanız, Türkiye standartlarında Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza, biraz fazla.. Hayır, hayır.. “Ceza tümü ile yanlış” demiyorum.. “Beraat etmeli idi” demiyorum. Ahmak, hakarettir.. Hele hele hiçbir maddi gerekçe sunulmaksızın, sırf yenilenen seçimde daha fazla oy alınması üzerinden bir yorum yapılarak, hukuki bir kararı veren yüksek kurul üyelerine “ahmak” denilmesi, çok daha net bir cezalandırılma sebebidir..." dedi.