İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından başlayan protestolar devam ederken, protestolara yönelik polis müdahaleleri de yoğunlaştı. Pazartesi günü gözaltına alınan yedi gazeteci, itirazlar sonucu serbest bırakıldı. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) tarafından yapılan açıklamaya göre, gazeteciler Yasin Akgül, Kurtuluş Arı, Gökhan Kam, Ali Onur Tosun, Bülent Kılıç, Hayri Tunç ve Zeynep Kuray, protestoları haberleştirdikleri için gözaltına alınmış, ardından serbest bırakılmalarına karar verilmiştir.

Gazetecilerin gözaltına alınması, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet suçu" kapsamında gerçekleşti. Ancak, serbest bırakılmaları planlanırken savcılığın tutuklama talebiyle dosyalarını Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etmesi, süreçle ilgili tartışmaları artırdı. Savcının kararını değiştirmesi ve gazetecilerin serbest bırakılmadan tekrar tutuklanması, hukuk camiasında soru işaretleri doğurdu. Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, bu durumun "talimatlı yargı" olduğunu belirterek, sürecin sorgulanması gerektiğini ifade etti.

DİSK Basın-İş sendikası, gazetecilerin tutuklanmasının ardından yaptığı açıklamada, bu tutuklamaların açık bir kumpas olduğunu savundu. "Gazetecilerin polis şiddetini kayda geçirmelerinin tesadüf olmadığını ve tutuklamaların siyasi amaç taşıdığını" belirten sendika, yargının bağımsız çalışmadığını iddia etti. Gazeteci Alican Uludağ ise, tutuklamaya karar veren hakimin tutuklama kararlarını çelişkili bir şekilde verdiğini belirterek, "Hangisine inanalım?" diye sordu.

Protestoların Ardından Yaşananlar

Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından kitlesel protestolar başladı. Protestolar, Türkiye’nin son yıllarda gördüğü en büyük kitlesel gösterilere dönüştü. Polis, göstericilere karşı biber gazı, tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz kullanarak müdahale etti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 19 Mart’tan itibaren 1.418 kişinin gözaltına alındığını ve 979 şüphelinin hâlâ gözaltında olduğunu açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, protestoları "şiddet hareketi" olarak nitelendirerek, sokaklardaki şiddet eylemlerine karşı taviz verilmeyeceğini belirtti. Aynı zamanda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın döviz müdahaleleriyle ilgili ekonomik endişeler de artarken, yetkililer, sosyal medya platformu X üzerinden yüzlerce hesabı engelledi.