Jeoloji Mühendisleri Odası Eski Başkanı Yer Altı Kaynakları uzmanı Mehmet Kuruçay, "Hastaneler depremlerde her türlü doğal afetlerde az hasar dahi görmemesi gereken tesislerdir. Çünkü ağır yaralanan, ölmek üzere olan hastalara acil müdahale edilmelidir. Hastanelerdeki her türlü ameliyatlarda kullanılan elektronik cihazlar, tomografi , Emar  gibi hassas cihazlar sarsıntılarla kullanılamaz hale gelebilir. Biz bu örneği Karacasu da yanlış yerde inşa edilen Necip Fazıl  Şehir Hastanesinde yaşadık. Hastane sağlam olmasına rağmen, yıkılmamasına rağmen Depremden sonra kullanılamadı.Daha inşaatı başlarken karşı çıkmıştım ve bu günkü söylediklerimi yine söylemiştim.Depremde kullanamadığım hastanenin hiç gereği yok.Yıkılmamasına sevinemeyiz.Siz hertürlü mühendislik parametrelerini en iyi şekilde projelendirme  yaparak inşaatı yapsanız dahi , deprem esnasında hiç beklemediğiniz , düşünmediğiniz , deprem dalgalarının zemin içerisindeki davranışını bilemezsiniz. 17 Ağustos 1999 depremi bunu bize göstermişti . 6 Şubat depremi de yine bize çok ağır bedel ödeterek gösterdi .  Yeni hastane yerleri seçilirken bu husus mutlaka düşünülmelidir. Taneli zeminlere Yani alüvyon zeminlere mümkün mertebede hastane yapmamak gerekir. Maalesef  istimlak bedeli ödememek için en kolay inşaatlar hazine veya devlet arazileri  üzerine planlanmaktadır.  Bu doğru değildir.Kahramanmaraş için düşünülen otogar yanındaki hazineye ait arazide hastane yapmak çok yanlış bir düşünce.Burası zeminler içerisinde en zayıf zemin özellikleri olan bir arazi. Yeraltısuyu seviyesi yüksek, suya doygun kil ,silt, ve kum ağırlıklı bir alüvyon zemindir. Ancak Çelik veya bun benzer özelliklerde  yapı elemanlarıyla düşük katlı yapı şeklinde inşa edilmelidir. Buda çok maliyet getirir.Daha sağlam zeminler seçilmeli ,depremde hasar dahi görmemesi gereken hastaneler kaya zeminlere inşa edilmesi daha ekonomik ve uygun olacaktır. 17 Ağustosun yıldönümünüde ve 12 Kasım depremlerinin yıldönümlerinde 24 yıl anlattım anlamadılar. Deprem 90 saniyede herşeyi acı bir şekilde anlattı"dedi.