Zaman ne kadar hızlı geçiyor değil mi? Daha dün Kahramanmaraş meydanları mitinglerle doluyor vaatler havada uçuşuyor bizde paşa paşa sandığa gidip lütfedilene padişahım çok yaşa diyorduk. Sonda bir pandemi arkasından bir büyük deprem yerle yeksan olduk. Kalbi olan vicdanı olan hala kendine gelemedi.  

Ne demişti eli öpülesi Şehit Annesi "Şehidin Helvası sizin Ocak'ta kavrulmadığı sürece size hep tatlı gelecek" Ekmeğini gözyaşı ile harmanlayıp boğazına beton dökülenler sustu, helvası evinin ocağında kavrulmayanlar halaya buyurdu.  

Yani sevgili dostlarım herkesin etiketi okunur hale geldi.  

Yeni bir seçim döneminde 2 aydır aday isimlerini ve kime yakın olduklarını konuşuyoruz. Peki halka, millete, memlekete acımıza yakın olanlar ne oldu? Sahi nerede bu toprak benim bu kan benim diyenler. Söyleyeyim esameleri bile okunmaz oldu.  

İktidar partisi Büyükşehir adayını açıkladı ilçeler kaldı. Muhalefet ilçeleri açıklıyor büyükşehir adayları belli değil. Belli olan bir şey var o da memleket kimsenin umurunda değil. 2024’e yeni girdik ama atılan her adım 2028’i siyasi ikbalini inşa etme çabalarını gösteriyor.  

Hep birlikte tek vücut olup Şehrin geleceğini konuşmamız gerekirken bizler şahısların geleceğini konuşuyoruz! Şahısların şehre katkılarını tartışmamız gerekirken şu gelirse buna çalışır, bu gelirse şuna çalışır sohbetleri yapıyoruz.  

Neden? Çünkü bize bunu dayatıyorlar!  

Biz böyle istedik böyle olacak diyorlar! 

Biz seçtik sizde 5 yılda bir gelen görevinizi yerine getirin işimize karışmayın diyorlar! 

Siz bilmezsiniz sizin için en uygun olan budur diyorlar! 

Biz seçilmişiz, biz karar veririz siz sadece oy verirsiniz diyorlar! 

Biz bunları uygun gördük diyorlar! 

Adaylar önemli değil, seçmen mühim değil biz istersek aday olmayanı da başkan yaparız diyorlar! 

Bizden daha mı iyi bileceksiniz diyorlar! 

Yok kardeşim yok. Şahsım şehri olmaktan öteye gidemeyeceğiz. Birlik olamadığımız gibi kukla olmaya devam edeceğiz. Oyun hamuru olmaktan öteye geçemeyeceğiz. Yok sayılmaktan öteye geçemeyeceğiz. Taleplerimiz ve beklentilerimiz hayal olarak kalacak. Daha güzel bir şehir, daha güçlü bir şehir olamayacağız. Çünkü şehrin geleceğinden daha da önemlisi şahsın geleceğidir diyen bir yönetim anlayışı var. Ortak karar yok. Mutabakat yok. Biz diyen yok!  

Ey güzel şehrim, canım memleketim uzaktan bakınca bile anlıyorsunuz sinemada gene aynı film var!