Maraş Televizyonu
HV
19 MART Salı 06:13
Advert

Kahramanmaraş için en büyük tehdit!

Serdar Bursalı
Serdar Bursalı

Kahramanmaraş için en büyük tehdit!

Önce Korona virüs salgını daha sonra deprem ile alışık olduğumuz yaşam şartları ve koşullar tamamen değişti. Tam her şey yoluna girecek diye beklerken ve onda var ben de niye yok kavgasına başlamışken peş peşe sevdiklerimizi kendi ellerimizle toprağa verdiğimiz iki büyük felaket yaşadık.

2,5 yıl gibi büyük bir zamanı ve imkanı Korona Virüs mücadelesi ile geçirdik. Peşinden 06 Şubat depremi ve yaptığımız ne varsa yerle bir oldu. Hem devlet kaynakları hem de yüzde iki yüzlere dayanan enflasyonun getirdiği fahiş fiyat artışları ile artık sudan çıkmış balık gibiyiz. Şaşkınız ve umutsuzuz.

Şimdi kapıda bizi bekleyen yeni tehditler var. Şehrin yeniden imarı, yerle bir olan şehir altyapısı, asbest tehdidi, ekonomik çöküş. Ayağa kalkmamız çok zor! Bu zor günlerde önceliklerimizi iyi belirlememiz şart. Bize artık ortak akıl ve şehrin geleceği için birlik olma görevi düşüyor. Herkes kişisel hesaplarını bir kenara bırakıp koltuk veya görev beklentilerini bir öteleyip çocuklarımızın geleceği için fedakarlık yapacak.  Buna mecburuz.

Kısa sürede olmayacak, olamayacak şeyler için kendimizi yeterince harap ettik. Futbol terimiyle örnek vereyim. Artık maç maç bakmamız ve sorunları öncelik sırasına göre tek tek ele alıp her birlikte üzerine gitmemiz tarihi bir görev.

Geçtiğimiz hafta Milletvekillerimizin verdiği birliktelik fotoğrafı ve bu mesaj aslında bizim ihtiyacımız olan tek şey. Küçük anlaşmazlıkları bir kenara bırakırsak aslında hepimizin ortak kaygısı şehrimizin geleceği değil mi? Hepimiz aynı şeyleri istiyoruz.  Susmak zorunda kalanların yerine de biz konuşmaya devam edelim. Yani demem o ki bu birlikteliği tabana yayıp her yerde bu fotoğrafı vermemiz gerekiyor.

Gelelim önceliklerimize. Şuan da hepimiziz ortak önceliği (SU) olmak zorunda. Bakın Gaziantep bizim en zor zamanımızda 100 yılını kurtaracak hamleyi hem de bizim suyumuzla yapıyor. Gaziantepli ortak akıl el birliği ile Kahramanmaraş’ın suyunu alarak şehrinin en önemli yaşamsal gereksinimi kendi cebine dokunmadan devletin bütçesiyle yapıyor. Üstelik ülke yönetiminde söz sahibi olan Karadeniz Lobisi yenerek bunu başardılar.

1980’li yıllardan bu yana yapılmayan altyapı şimdi bizim en büyük önceliğimiz olmalı. Kahramanmaraş’ta Hayrettin Güngör’ü bize su vermiyor diye suçlamadan önce bizim suyumuzun akıbeti neydi ne oldu diye sormak lazım. Kahramanmaraş’ta deprem öncesi yüzde 50’yi bulan su kaybımız depremle birlikte yüzde 75’lere çıktı. Yani biz suyumuzu şebekeye bile veremeden kaybediyoruz.

Şehrin su altyapısı bir günlük 5 yıllık bir iş değil. Hacı Ali Özal döneminden bu yana göreve gelen tüm Belediye Başkanları bunu ihmal ettiler ve hakkıyla altyapımızı yenileyemediler. Şimdi soruyorum Şebekeye bile giremeden kaybolan suyu Hayrettin Güngör ve ya her hangi biri avucuna koyup mu şebekeye aktaracak. 50 yıldır bu şehrin su altyapısı neden yenilenmedi? Bu kadar kayıp suyun ana nedenine odaklanıp bunu çözmemiz lazım. Depremle birlikte tamamen kaybettiğimiz altyapımızı Belediyelerin gücüyle ayağa kaldıramayız.

Bakın şimdi yüzlerce Mahallemizde su yok! İnsanlar inim inim inliyor. Su olmazsa hayat olur mu? Peki, sudan daha büyük öncelik olur mu?

50 yıldır yapılmayan altyapı için suçlu aramaya gerek yok. Bu zamana kadar 10 yılın üzerinde Belediye Başkanlığı yapanlar bile gereğini yapmamış. Biz yarına bakalım. Bu susuzlukla kırılan insanlar için neler yapacağız ona bakalım. Bu şehirde tek Belediye Başkanı Hayrettin Güngör değil. Vurun abalıya demekten artık vazgeçin.

Suçlu arama zamanı değil. Güç birliği yapma zamanı. Onikişubat, Dulkadiroğlu, Büyükşehir Belediyesi el birliğiyle bu sorunu masaya yatırıp güç birliği ile bu krizi çözmeliler. O fotoğraf karesinde yer alan tüm Milletvekillerimiz sık sık mecliste bu sorunu gündeme taşımalılar. Üstelik depremle birlikte gelirleri büyük ölçüde azalan Belediyelerle değil bu hayati ihtiyacı merkezi bütçeden çözmemiz şart.

Biz bir birimizi dövdükçe yol alamayacağız. Kol kola girelim birazda hakkımızı vermeyenlerle kavga edelim. Mesajımız yerine ulaştığına göre şu yaz günlerinin en vazgeçilmezi bu gibi suyumuzu içelim de kora dönen yüreğimiz serinlesin.

 

 

YORUMLAR