Depremzede ailelerin açtığı davalarda Gaziantep Üniversitesi’nden talep edilen bilirkişi raporları ortaya çarpıcı sonuçlar koydu. Raporlara göre yapıların çökmesinde yüzde 80 oranında müteahhitler, kalan yüzde 20'lik dilimde ise kamu kurumları kusurlu bulundu. Bu yüzde 20’lik sorumluluğun dağılımında Dulkadiroğlu Belediyesi yüzde 10, Kahramanmaraş Belediyesi yüzde 5, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yüzde 3, AFAD ise yüzde 2 oranında kusurlu gösterildi.

Avukat Bahri Gödeoğlu, sürece dair yaptığı açıklamada, “Müvekkillerimin AFAD’dan aldığı kira yardımlarının kesildiğini öğrendik. AFAD, davacı olanları sistem dışına almış. Bu bir sindirme politikası. Vatandaşın dava hakkını kullanması cezalandırılıyor” dedi.

“Depremden beri muhatap bulamıyoruz”

Depremzede Adnan Ulti ise kira yardımının, ev inşaatı bile başlamadan kesildiğini belirtti. Engelli çocuğu ve yaşlı ailesiyle birlikte yaşam mücadelesi verdiğini söyleyen Ulti, “Depremin ardından muhatap bulamıyoruz. DASK teminatı bile eksik ödedi, onu da dava açarak tamamladım. Şimdi kira yardımını da kestiler” dedi.

Bir apartmandan 20 ailenin yardımı kesildi

Aynı apartmanda yaşayan 20 ailenin yardımının kesildiği öğrenildi. Bu ailelerden 8’ine “dava açtığınız sistemde görünüyor” gerekçesi sunulurken, 12’sine “adres hatası” gerekçesi ile destek verilmedi. Apartman sakinlerinden N.Y., “7.500 TL’lik kira yardımına bile göz diktiler. Ben konteyner bile kullanmadım. Kiram 20 bin TL, üstünü zorla tamamlıyorum. Hakkımızı aradığımız için cezalandırılıyoruz” sözleriyle tepki gösterdi.

Vatandaşlar CİMER’e başvurdu

AFAD kararına karşı çıkan bazı depremzedeler, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden şikâyette bulundu. Ancak şu ana kadar herhangi bir geri dönüş alamadıklarını belirttiler.

Hukukçular uyarıyor: “Dava hakkı engellenemez”

Konuyla ilgili hukukçular, devlet desteklerinin bir vatandaşın dava açma hakkına göre belirlenemeyeceğini ve bunun açık bir hak ihlali olduğunu belirtiyor. Barolar ve insan hakları örgütlerinin konuyu takip edip etmediği ise merak konusu.