Terör örgütü PKK’nın yaklaşık 50 yıl süren silahlı faaliyetlerine son verdiğini ilan etmesi, Türkiye açısından önemli bir kırılma noktası oldu. Ankara’nın bu açıklamaya nasıl karşılık vereceği merak edilirken, hükümet cephesinden gelen ilk yorumlar, sürecin "adım adım" ilerleyeceği yönünde.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti yetkililerinin, olumlu adımların karşılık bulacağına yönelik mesajları dikkat çekiyor. İlk olarak, silahların toplu şekilde teslim edilmesi gündeme gelecek. Bu noktada, örgütün tüm unsurlarıyla tamamen dağıldığını gösterecek somut adımların beklendiği ifade ediliyor.
Silah teslimi ve yasal çerçeve gündemde
Ankara’nın sürece ilişkin ikinci başlığı, yasal düzenlemeler oluşturuyor. Türkiye sınırları içinde herhangi bir eyleme karışmamış örgüt mensupları için özel düzenlemeler yapılması bekleniyor. Öte yandan üst düzey örgüt yöneticilerinin durumunun çözümü için "üçüncü ülke formülü" de tartışılıyor.
Bunun yanı sıra, infaz yasasına yönelik yeni düzenlemeler ile çözüm sürecini destekleyecek başka adımların atılması da gündemde. DEM Parti cephesinden gelen açıklamalarda, Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki koşullarına ilişkin iyileştirme beklentileri de dile getiriliyor.
Bahçeli ve Türk arasındaki görüşme dikkat çekti
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, sürece ilişkin olarak DEM Partili Ahmet Türk ile yaptığı telefon görüşmesi dikkat çekti. Ahmet Türk, Bahçeli’nin "sürecin hayırlı olması" dileğinde bulunduğunu ve aldığı riskin "onurlu bir barışa katkı sunduğunu" ifade etti.
MHP’li Meclis Başkanvekili Celal Adan da sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Liderimiz Devlet Bahçeli Bey’in çelikten iradesi sayesinde, kan ve kin devri kapanmıştır. Bin yıllık kardeşliğimiz daim olsun.” sözleriyle sürece destek verdi.
Gelinen noktada, Türkiye'nin önünde kapsamlı ve dikkatle yürütülmesi gereken bir barış takvimi bulunuyor. İlk aşamada silahların tamamen teslimi beklenirken, ikinci aşamada yasal çerçevenin oluşturulması, üçüncü aşamada ise kapsamlı bir toplumsal uzlaşının sağlanması hedefleniyor. Sürecin ilerleyişi, hem devletin kararlılığına hem de toplumsal desteğe bağlı olacak.
