Çok farklı analizlerin ve ilklerin yaşandığı bir seçim dönemini geride bıraktık. Bunun yankıları ve değerlendirmelerini de sanırım birkaç hafta irdeleyeceğiz. Seçimler bitti yemin törenleri ve Partilerde yeni görevlendirmeler ve hatta yeni kabine nasıl olacak sorularını sorup gözümüzü Ankara’ya diktiğimiz bir anda Kahramanmaraş’ta beklenmedik bir gelişme yaşandı. Koltuğumuza oturup şöyle bir soluklanalım dedik ama nafile beklenmedik bir istifa haberi geldi. Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürü Ali Nuri Öksüz’ün ani istifası gündeme bomba gibi düştü.

Beklenmedik bir istifa dedik ama siyasetin en uç noktalara kadar tesir ettiği kamu kurumlarında ani olsa da bu tür eylemler çok şaşırtmıyor. Hele de Kahramanmaraş’ta İlçe başkanlarının bile kamu yöneticilerine karşı bazen ne kadar agresif olduklarını hayretler içinde seyrediyoruz. İstesekte istemesekte siyaset hayatın her aşamasına var. Hatta kimi zaman anne-baba ve çocukları bile karşı karşıya getiriyor. Ulusal siyaset hain, satılmış, işbirlikçi, fetöcü, hırsız, devlet düşmanı ithamlarını hayatımızın içine o kadar soktu ki herkes herkese çok rahat bir şekilde hain ve hırsız gibi ağır ithamları sıradanlaştırıp söyleyebiliyor. Konumuza geri dönecek olursak Sağlık Müdürü Öksüz’ün istifası tek herkesin duyduğu bir aksiyon ama beraberinde bir istifa da Personel Daire Başkanı Bilal Şen’den geldi. Tek başına Öksüz’ün istifasının bir anlamı var ama beraberinde Personel Müdürü de istifa ettiğine göre meseleyi aslında bir ortak tavır ve bir tepkinin yansıması olarak görmek lazım.

İstifanın perde arkası ile ilgili tüm yorumlar henüz bir ses çıkmasa da Ak Parti Çağlayancerit İlçe Başkanı Mehmet Berk’in 6 Şubat depreminin ardından evine doktor istediği ve bu talep karşılanmadığı içinde İl Sağlık Müdürüne ciddi baskı yapıldığı yönünde. Bir çok kaynakta İl Müdürü Nuri Öksüz’ü istifaya götüren ana sebebin bu olduğunu aktarıyor. Bizde tek sebep bu mu? İlçe Başkanı bu kadar tesir edebiliyor mu diye kendimize sormuyor değiliz. Bakalım ilçe başkanı buna ne yanıt verecek? Henüz İl Sağlık Müdürü Ali Nuri Öksüz’ün istifasının kabul edilip edilmediği hususunda bir netlik yok. Yani görevine devam da edebilir. Bekleyip göreceğiz. Kaynaklarım bana İl Müdürüne siyaseten baskı olduğu ve bu baskıların sonucunda istifanın geldiğini aktarıyor. İktidar Partisi olmanın verdiği güçle İlçe Başkanlarının doğrudan İl Müdürünü arayıp birçok konuda kadro ve Hastaneler konusunda talepte bulundukları yönünde duyumlar her zaman vardı. Haliyle tabandan da Başkanlara baskı gittiği bir gerçek. Her ne sebeple olursa olsun bu kadar baskı ve taleplerin karşılanmaması İl Müdürlüğü gibi bir görevliyi hele de deprem süreci devam ederken istifaya götürecek kadar sert ve şiddetli olmamalı. Konuyla ilgili detayların tamamen ortaya çıkmasını bekliyoruz.

Bu baskı ve müdahaleyi konuşmuşken bir de Sendika gerçeğini dile getirmekte fayda görüyorum. Sendika (Sağlık-Sen) Sağlık Müdürlüğü üzerinde o kadar etkili ki İl Müdürü atamasına kadar elleri uzanabiliyor. Daha önce de Milletvekilleri üzerinden her türlü taleplerini iletip atamaların büyük bölümüne dâhil olabildiklerini görmüştük. Yani anlayacağınız siyasete yakın neredeyse tüm kaynaklar Kurumlarda çok etkin ve etkili. Hatta Milletvekillerinin bile bazı taleplerini Sendikaya iletip Sendika üzerinden kurumlardan talepte bulunduklarını da duyduk. Yani Sendika Kahramanmaraş’ta kendi hükmünü sürüyor. Seçimin ardından değişen dengeler seçimde aktif rol alan kamu görevlilerinin de iştahını kabarttı. Çalıştıkları Partilerin seçilmişlerini de devreye sokarak kendilerine görev devşirmek isteyenler de olabiliyor. Diğer detaylar da ortaya çıkana kadar ve istifaların akıbeti belli olana kadar toplumun da  bazı konuları bilmeye hakkı olduğunu düşünerek bir özet kaleme aldım. Devamını da yakından takip ediyorum. Böylesine kritik bir dönemde şehre ve tüm birimlerine hakim olan İl Müdürünün görevinden hem de siyasi baskılarla istifa etmesi kabul edilemez. Hele de son yıllarda en aktif ve etkili çalışan Ali Nuri Öksüz ve ekibi mutlaka görevine devam etmeli diye düşünüyorum. İllaki mevcut iktidar sorumluluk alıp çalışacağı yöneticileri görevlere getiriyor ama hatırlatmakta fayda görüyorum çok hoş bir tabir olmasa da “Horozu çok olan köyün sabahı geç olur derler” Herkesin kurumlara bu kadar kolay müdahale etmesi doğru değil. Bunun doğuracağı olumsuzluklar ve adaletsizliği de hesaba katmak lazım. Siyaset kurumunun önceliği evine doktor çağırmak olmamalı olamazda. Acil hastanız varsa tabi ki destek almanız lazım bunu da her vatandaş gibi çözebilirsiniz netice itibariyle ambulans bir telefon uzakta! Bunları büyütüp siyaseti de baskı aracı olarak kullanmak ne kadar doğru bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Sağlık alanına girdiğimiz zaman Kahramanmaraş’ta konuşulacak çok şey var. Hele şu sis bir dağılsın size anlatacaklarım var. Şimdilik selametle. En yakın zamanda gene görüşeceğiz.